01 Ekim 2009

İlk Defa

Küçük adamım,
32 aylık hayatının ilk 92 günü ayrı yerlerde yaşadık seninle.
Sonra tam 29 aydır bir günümüz bile ayrı geçmedi. Aynı çatı altında uyuduk hep, "anneee" dediğin anda yanıbaşındaydım.
Düne kadar.
Dün Bediş Anne bana doğum günü hediyesi olarak akşam seni kendi evine götüreceğini söyledi. İyi bir fikir olarak geldi başta, sonra yok bırakamam dedim kendi kendime ama Bediş Anneyi ikna edemedim.
Bediş Annenin evine gittiniz.
Defalarca telefonda konuştuk Bediş Annenle, sen gayet keyifliydin. Oyun oynarken sevinç çığlıklarını duyuyordum telefonda.
Seni telefona istedim ama sen çok nettin:
"Annenle konuşmak ister misin oğlum?"
"İstemicem"
Konuşmadın benimle.
Üzüldüm ama mutlu olduğunu bilmek güzeldi.
Gece uyumadan odana gittim, yatağını seyrettim, o yatağın boş olması çok zor geldi. Emziğin orada seni bekliyordu öylece. Sen yatağında olsan o emziği öylece bırakırmıydın hiç...
Sabah erkenden kalktım, hızla okula geldim. Sen çoktan gelmiştin, "benim annem gelmiş çığlıklarıyla sarıldın boynum...
Sadece 3 saniye sürdü, elimdeki simiti görene kadar. Simite saldırdın sonra.
"Bakkk, ben kocaman yiyebiyommmm" dedin.
İşyerime geldik birlikte. Masamdaki telefona saldırdın hemen,
"anne bak oteldeki gibiiii" dedin ve tuşlara basmaya başladın.
Ben de bari çay ocağını arayayım dedim. Hadi çay iste bana"
"Aaaa, anne bak biri konuşuyoy teğfonda" dedin heyecanla.
"Çay iste hadi "dedim.
"Bana çay veyiymişinnn" dedin, kapattın.
Karşı taraftaki senin geldiğini ve arayan numarayı bilmediği halde seni tanıdı.
Çok hoşuma gitti, büyüdün ve tanınıyorsun artık.
Çayı da öyle güzel, öyle net istedin ki....
Hemen geldi çayım. Bana çay ısmarladın yani.
Kısacası küçük adamım birbirimizden ayrı ilk gece sen keyifliydin, beni aramadın. Eğlence harika geldi sana. Bediş Annen de Berke Abin de mutluymuş.
Eeee o zaman bana da bunu tekrarlamak kaldı.
3 yıldır ilk kez oldu tabii.
Baban da şehir dışında olduğundan bekar ve çocuksuz gibi oldum.
Aman baban okumasın bunları tabii.
Ama ikinizi de çok özledim. Keşke bu özel günümde yanımda olsalardı dedim.
Yine yeniden 29 yaşıma girdim...
Seninle çok güzel herşey.
Heee unutmadan,
Bugün öğlen kreşe sana süt içirmeye gittikten sonra işyerime dönerken işyerinden, yüzünü ilk kez gördüğümü sandığım biri bana yaklaşıp dedi ki,
"Ne kadar şanslı bir oğlun var"
"Anlamadım" dedim
"Oğlun çok şanslı, senin gibi bir annesi var" dedi.
"Ne yönden" dedim
"Sürekli yanındasın, ilgileniyorsun, çok şanslı ki sizin gibi bir annesi var" dedi.
"Teşekkür ederim" diyerek sırıtma modunda ayrıldım.
Sonra hayal ettim, sen büyüdüğünde beni en çok mutlu edecek şeylerden birinin ne olduğunu:
"Anne ben ne şanslıyım ki senin oğlunum" demen olurdu herhalde.
Sen benim başıma gelen en güzel şeysin küçük aşkım (yine yeniden)

Hiç yorum yok: