09 Ocak 2009

AYRILIĞA 5 KALA

Hamile olduğumu öğrendikten sonra sadece 1 hafta çalışabilmiştim. Bitmeyen kanamaların başlangıcıydı 15 Eylül 2006.
O zaman bu zaman derken 2 yıl 4 ay geçti işten uzakta.
Bırakamadım kimselere küçük adamı, kimse de yoktu zaten bırakacak.
Herkes korkuyordu O'na bakmaya.
Ben de ayrılmaya korkuyordum zaten. Kemerleri sıkmanın da sıkmasında 2 yıla yakın süre ücretsiz izne ayrılarak geldik Candaş'ın 2. yaşına.
Artık ayrılık zamanı geliyor. Birbirimize çok bağlandık, çok alıştık. Kendimi unuttum çoğu zaman. Sonra kendimi unuttuğumu da unuttum. Gitmem gerek dedim artık. benim de hayatım var, oğlum canım oğlum herşeyden önce geliyor tabii ki. Ama bozulmaya başlayan psikolojimin tek çözümü iş hayatı olacak gibi geliyor. Küçük adamın da annesinin dışındaki yaşamı tanıması gerekiyor. Kime bırakabilirim soruları arasında en doğrusunun "candan" biri olacağına karar verdik. O'nu bizim kadar hissedecek, gözümü arkada bırakmayacak biri. Yemesi, oyunları annesi gibi olamayacak tabii ama en azından oğluma zarar vermeyeceğine emin olduğum biri olmalıydı.
2 yıldır en iyi tanıyan kişilerden biri, evin büyük erkeğinin teyzesi yetişti imdadımıza.
İlerleyen yaşına rağmen ben bakarım dedi, el bakamaz şimdi küçük adama.
Tarabya'daki evimizden Anadolu Yakası'na taşındık, teyzeye yakın olsun diye.
Ayağımızın dibinde çok yakın olan bir hastane de var, tayinim de buraya olursa hayatımız yoluna giriyor demek olacaktı. Zira halihazırdaki işyerim taa Beyazıt'ta.
Sabah 06.30-akşam 19.00.....
Düşüncesi bile sinir krizi sebebi...
14 Ocak işe başlama tarihi.
Teyzemiz bu hafta deneme sürüşüne başladı. Hatta ben Onlar'ı yalnız bırakıp dışarı bile çıktım. İşyerime gittim, tayin konusunu konuşmak için.
Güzel cevaplar aldım, olacak sanırım...Ama gerçekleşene kadar bekleyelim yine de...dualarla tabii...
İlk gün çok merakla eve döndüm, küçük adamın halet-i ruhiyesini görmek istiyordum.
Sonuç:
Teyzemiz evden giderken küçük adam peşinden "babaanneeee" çığlıkları atınca dünyalar benim oldu.
Mutluydu, daha önemlisi teyze de mutluydu. Endişeleri, korkuları da gözardı edilemez tabii.
Candaş sadece uyurken süt içiyor hala. Ama öyle hiç kolay değil. 10 defa gir-çık yanına.
Ben evdeyken içirdiğim miktarın sadece yarısını içirebilmişti. Kilo kaybını göze alamıyorum ama ilk gün için hiç fena değildi diye düşündüm.
Umarım kilo kaybı olmaz.
Neyse devamını işe başladıktan sonra umarım mutlulukla yazarım.
Alttaki foto ise aylardır öğretmeye çalıştığımız pipetle içme denemesinden. Gerçi deneme yerine becerme desek daha doğru olur. İlk defa pipetle oynamak yerine içme çabası gösterdi.
Bu sayede belki pipetle süt içmeye de başlar....desem çok mu ütopik olur acaba?
Cevap veriyorum: Evet

7 yorum:

benimkuzum dedi ki...

gülay cım inşallah sorunsuz hallolur herşey , başta sanada candaş ada teyzenizede zor gelecek ama alışılıyor , hayırlısı olsun herşeyin
pipet olayını bizim cadıda yeni öğrendi ama ben bu şekilde veremiyorum sıkınca hepsi dökülüyor :)

Adsız dedi ki...

Merhaba,
Bizimkiler 27 haftalık doğunca ben de 12 ay ücretsiz izin aldım ve 15. aylarında işe geri döndüm. Benzer şekilde İstanbul'daki evimizi İzmit'e taşıdık sırf anneannemiz bakıcıyla birlikte çocuklara göz kulak olsun diye. Şu an hissettiklerinizi çok iyi anlıyorum. Benim için en kötüsü işe başlamadan önceki günler ve işteki ilk 1 hafta idi. Şimdi 2 ay oldu. Alıştık mı? Tam olarak değil. Hala eve gidince burnumun direği sızlıyor ama iyi ki işi bırakmamışım diyorum. İnşallah sizin için herşey çok kolay olur.
İlham kaynaklarıma sevgiler.
Yeliz

Denize ve Nehire aşık dedi ki...

Her çalışan annenin sorunu aynı valla. Benzer hamilelik ve hamilelik sonrası 2. zorlu hamilelikle birlikte ben de 1,5yıldır uzağım iş hayatından. Ocak başı dönmem gerekirken tekrar ücretsiz izin aldım kızmızın durumu belli olsun diye. Dönüş kararına çok sevindim. Hem senin hem Candaş için iyi olacağını umuyorum. İlk başlarda yaşayacağınız zorluklar yıldırmasın sizi.Dertleşmek istediğinde bir telefon kadar uzağındayım :)

DİDEM ÖZCAN dedi ki...

Eminim her ikiniz için de zor bir başlangıç olacak ama zamanla herşey rayına oturuyor, herkes yeni hayatına alışıyor.. Candaş madem bu kadar sevmiş büyük teyzeyi tüm sorunlar daha çabuk sona erecektir..

Öpüyorum minik adamı.....

Beken-Ali dedi ki...

Figencim aslında iyi olacak işe başlamam. Zira Semra Kaynana-Ata gibi olacağız yakında :))
Benim de evden ayrılmaya ihtiyacım var.
***************
Yeliz Hanım siz de zor günlerden geçmişsiniz bizim gibi. Şuan sağlıklılar anladığım kadarıyla.
Annenin çalışması çocuğun kişisel gelişimi açısından gerekli bence. Ben şuan işe gitmenin lüks olduğunu düşünüyorum. Hem anne, hem çocuk başka ortamları da görmeli. Ben sürekli evde oldugum için psikolojim bozuldugunda çocuguma faydam olmaz ki zaten...Zor olacak biliyorum ama iş bana iyi gelecek. Candaş'a da :)) yani umarım.
*******************
Başakcım sağol. İyi ki varsın. En dertli anlarımın çoğunda ortak oldun dertlerime. Yeterince kafanı şişirememişim anlaşılan ki yardım öneriyorsun :)))
Nehir şuan çok küçük zaten, izne ayrılmakla iyi yapmışsın. 6 aylık olsun en azından zaten. Ama sen de evdesin uzun zamandır, işe başlamak sana da iyi gelecektir. Ki senin en büyük avantajın da annen. Selamlarımı ilet lütfen annene.
*****************
Pastaci Rapunsel,
Candaş babaanneyi sevmiş gerçekten. Biraz önce uyumamak için ağlarken anne ya da baba değil de "babaanne" diye ağlıyordu. Candaş ağlarken biz mutluluktan güldük, sevmese babaanne diye ağlamazdı sanırım :)))
Çok teşekkürler

Adsız dedi ki...

bence de evden ayrılman ikinize de iyi gelecek emin ol...
damla

Beken-Ali dedi ki...

Damlacım bugün ilk günümdü işte. O evde çok mutluymuş da, ben işte bir gariptim. Candaştan ayrılmaktan çok 2,5 yıl sonra döndüğüm işyerimde tanıdık kimse kalmaması ve uzaylı gibi bakılmasıydı bana :)))
Bakalım bundan sonrası nasıl gelişecek, beklemedeyim