Ufff diyorum içimden, haykırmak istiyorum ama.
Dün eve geldiğimde küçük adamın ateşi 38,7 idi. Yine, yeniden...
Gündüz de keyfi yokmuş, süt içmemiş ve uyumamış.
İlaç verdim, gece rahattı, sabah da iyiymiş. Birşeyler de yemiş.
Akşam eve geldim küçük adam yine sıcaktı. Ateşi 38,4.
Pek keyifsiz, "ıhhh, ıhhhh" modundaydı.
İlaç verdim, gündüz sütünü içmemişti, çok az birşeyler yedi. Ateşi 38 oldu, aradan 2 saat geçti derken ateş yine 38,5 oldu. Biraz bekleyip tekrar ilaç verdim. Ateş dışında da hastalık belirtisi yok.
Hastaneden eve geldiğinin 2. ayından beri ateşleniyor küçük adam. En fazla 38,5 oluyor. Sebep yok, ciddiye alan da yok. Şaştım kaldım. Üstünden 1,5 yıl geçmiş, demezler mi bir de bu ateşler çok önemli, incelenmesi lazım diye.
Zamanında ben de çok söylemiştim bu cümleyi.
Ufff, ufff diyorum yine.
Demir seviyesi 1 yıldır 15'in üstüne çıkmadı, hem de ferro sanola rağmen. Araştırılması gerekiyor. Ama kim, ne zaman ve nasıl?
5 N, 1 K
Annelik içgüdülerine güven derdi hep çevremdeki tecrübeli anneler.
Hiçbir zaman kullanamadım bunu. Başarabilen var mıdır bilmyorum ama ortada bir çocuk varsa anne dışında bir sürü başka kişiler de vardır. Hepsi herşeyi herkesden daha iyi bilir. Sorgular seni, yargılar seni. Son cümleleri de hep "ben karışmış gibi olmimmm" diye biter.
İyi ki karışmadın, sağol.
Onların söylediğinin dışında birşey yaptın, kazara onların söylediklerine geldin.... işte asıl ufff noktası orada başlar.
"Ben demiştim"....
Duymaktan en nefret ettiğim şeylerden biri, ben demiştim.
Madem çevremiz herşeyi hep bilen insanlarla dolu, neden bir adım ileri gidemiyoruz?
O ben demiştimler heryerini sarar, evini, evliliğini, çocuğuna yaklaşımını, davranışını, herşeyini...
Elin ayağın tittrer çoğu zaman, ya yanlış karar verirsem diye...
Süvariler vardır ya etrafında, "senin yüzünden" demek için hazırolda bekleyen.
Pek severler, senin yüzünden demeyi. Kendilerini daha başarılı hissederler ya. Tek başlarına yapabildikleri hiçbirşey de yoktur hayatlarında aslında. İçten içe seni başarılı bulup ellerini öpmek isterler ama, egoları izin vermez.
Kendilerini daha başarılı hissetmek için "tamam, sen bilirsin ama, sonra çıkıp da bilmem ne oldu deme bana diye devam eder sözleri.
Karışması gereken yerde, "sen çok iyi annesin, en güzeli sen bilirsin" derler. Karışmamaları gereken yerde de "bak, sonra şu şu oldu deme, tanımam heee" derler. "Ben karışmam" diye bitn çeşitleri de vardır.
Tamam, şu konuda da sen karar ver, ben içinden çıkamıyorum dersin, ama "sen annesisin" derler. Sorumluluk almayı da hiç sevmezler. Ucundan çekince ellerinde kalır korkusu da vardır. Neme lazım, vazifem filan olur korkusu...
Takmak istemezsin onlari ama hayatımızın parçasıdır onlar, söz hakkı olan, olmaya da devam edecek olan kişilerdir.
Gece yarısı, küçük adamın ateş nöbetindeyim.
********************
*****************
*************
**********
********
******
****
***
**
*
29 Ocak 2009
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
5 yorum:
bu karışma hastası çok bildimciler hep var hayatımızda.dikkate almamak gerektiğinin tam olarak farkında da olsak malesef tüm bu hayat karmaşasında insanın canının sıkılmaması pek de o kadar kolay olmuyor.
candaşdaki ateşe gelince aslında bizimde bi akrabanın prematüre güzeli var.o hem prematüre hemde sıfır büyüme hormonlu.malesef.üstelik doğduğunda zeka hormonuda sıfırdı.neyse onda ilerleme var şimdi.ama büyüme hormonu olmadığı için iğnesi vardı günlük dozda.işte bu iğneler kızımızda ateş yapıyor.yani bünyesi iğneyi kaldırmıyor.dr.ler kabul etmedi önce hayır efem bu şekilde şikayetle geri dönüş olmamış hiç şimdiye kadar.ama iğne vurulmazsa bebişde yok bişi hatta canavar gibi.ateş olayını da askıya almayın bence sebebini öğrenmek lazım sanırım.
sevgiyle sağlıkla kalın inş.
umarım şimdi daha iyidir candaş, böyle arada derde kalmak zor iş , sen yinede annelik içgdülerinle ne doğruysa onu yap , biriktirme içindekileri , söylemesi kolay da yapması???
sabır ve çözüm diliyorum biran evvel sevgiler
Yusufunalemi,
Hislerime ortak olmana sevindim. İnsanın anlaşıldığını görmesi güzel birşey.
Akarabana da çok geçmiş oldun. Umarım herşey yoluna girer bundan sonra.
Sevgilerimle
Hoşçakal
Figencim çok teşekkür ederim.
Candaş bugün daha iyiydi, ateşi çıkmadı, ama dün gece sabah 4.30 a kadar ayaktaydı. Ben de izin aldım işten, doktora götürdüm Candaş'ı. Yarın da tetkikleri yapılacak.
Bu yazıyı yazmam bana güç verdi, aldım oğlumu gittim doktora bir başıma, kendim kendime :)))
Sevgilerimle
Hoşçakal
süper :) öpüyorum ikinizide
Yorum Gönder