2 yaşına giren küçük adam acayip dillendi artık. Aramizda çok komik diyaloglar da oluyor. Hareketleri hergün farklılık gösterek sürüyor.
Oyuncak laptopla (L) Candaş(C) arası diyalog:
L: Lütfen istediğiniz etkinliğin kodunu girin
C: Kodummmm, kodumm, kodummm
**********
Candaş uykuda, gözler kapalı:
Anne, bamba aç, anne aç...
**********
Doktor: Göbeğine de bakalım şimdi...
Candaş: Göbek, göbek, memeeee, pipiiii (hepsi tek tek ellenerek)
**********
Baba: Oğlum yapmaa
Candaş: Kıjj, kıjjj (İşaret parmağı havada sallanarak, kızdım demek istiyor)
Ben Onlar'in yanında değilsem eğer yanıma geliyor
"Anne, baba kıjjj"
*********
Anne: Oğlum baba nasıl araba kullanıyor?
Candaş: (Eller direksiyon tutar pozisyonda) oküz, oküz....
**********
Candaş: Anne, abi-ağba açç
Meali: Anne, televizyon aç
**********
Heryerde ok işareti tanınır ve "anne, oka bas"
(Asansördeki ok işaretine basmak ve çıtçıttt demek)
**********
Anne: Oğlum biz nereye gidiyoruz?
Candaş: Meğekkk, gengee, ancaaa, kakhan (amca ve Gökhan aynı kişi)...
**********
Bardakta çay gördüğü an veya çay karıştırma sesi duyulduğu anda:
Candaş: Teker, teker, anne teker
*********
Karşıt anlamlı puzzlerla oynarken
Candaş: Büğük ağaba, kucuk ağabaaa
**********
Anne: Gündüz ne olur Candas?
Candaş: Guneşşş
Anne: Gece ne olur oğlum?
Candaş: Aydedeee
************
Slow müzik duyduğunda hemen kucağıma gelmek istiyor. Sol elini boynuma doluyor, sağ el öne doğru uzanıyor,
"Anne, dansss"
Hayatımın en güzel dansını yapıyoruz sonra.
************
TV'de Acun çıkınca:
Candaş : Gacun, gacun...
************
Candaş halının üstüne sırt üstü yatıp O'nu yerde sürüklemem için bekliyor, bacaklar havada:
Önceleri,
"Anne, çek..."
Sonralari ben soruyorum "oğlum çekim mi seni?"
Şimdilerde ise yere yatıyor,
"Anne, çekim mi?"
**********
Bir de konuşmadan anlatılanlar var ki herşeye bedel,
Koşarak geliyor bacaklarıma sarılıyor, sımsıkı....
Enecimmm veya anneeee diyor, öpüyor bacaklarımı
Boynuma sarılıyor sık sık,
Öyle sarılıyor ki boğacak gibi, yanağını yanağıma koyuyor, dakikalarca kalıyoruz öylece...
***********
Dün de çok kötü bir tecrübe yaşadık.
Candaş markette arabanın bebek oturma bölümüne otumayı sevmiyor, market arabasının içinde ve ayakta duruyor. Boyu da kısa diye tehlikeli görmüyorduk bu isteğini.
Dün yine aynı şekilde marketteydik. Kasaya gelince inmek istedi arabadan, indirdim. Ama yanımızdan uzaklaştığı için yine arabaya koydum, malzemeleri poşetliyorken nasıl olduysa kafamı küçük adama çevirdim ki Candaş arabadan sarkmış ve arabayla tüm bağlantısı kopmuş, havada uçuyor, yere düşüyor kafa üstü. Nasıl oldu bilmiyorum ama havada tuttum Candaş'ı. Candaş'a bakışımla O'nu tutmam arası süre 1-2 saliseden fazla değil. Nasıl bir dürtüydü o an Candaş'a baktıran beni ve nasıl bir refleksle tuttum Candaş'ı bilmiyorum.
Sarıldık, sarıldık....birbirimize...Elimiz ayağımız titreyerek kendi hatamızla için için yedik eşimizle kendimizi.
Sonuç kötü olmadı ama olması büyük olasılıktı. Bu bizim hatamızdı. Benim Candaş'ı o halde görünce attığım çığlıkla herkes bize baktı, "bir çocuğa sahip çıkamadılar" demişlerdir.
Sorguldık kendimizi, çocuğumuza sahip çıkamyormuyuz diye. Evet, o olayda sahip çıkamamıştık. Eğer Candaş düşseydi geçirdiğimiz o kötü günlerin ardından bize "bi çocuğa sahip çıkamayan ebeveynler" diyeceklerdi. Öyle de olacaktık sanırım.
Çok şükür ki kazasız atlattık.
Aldığımız ders te bir ömür yeter herhalde bize.
01 Şubat 2009
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
3 yorum:
çok geçmiş olsun Allah bir daha en ufagından da olsa kaza bela göstermesin kimseye.
Çok teşekkür ederim Yusufunalemi,
Allah hiçkimseyi evladına karşı çaresiz ve zorda bırakmasın
Canım Çok geçmiş olsun. Hasarsız atlaşmışsınız ya ona şükür. Ama artık büyüyorlar ve çok hızlı hareket ediyorlar. bide nerede nasıl hareket edeceklerini artık kestiremiyoruz galiba.Kuşlarımız büyüdükçe işimiz zorlaşıyor.
Yorum Gönder