Kucuk adama dair pek birsey yazamiyorum artik. Biraz foto koymaya calisayim bari.
2010!!! Bak bu sene küçük adam kırmızıları giydi. Saat 0.00'da kırmızı donunu bile giydi. Lütfen bu sene bize sağlık getir...Yeme sorununu bitir ve küçük adamı akranlarına ulaşacak şekilde büyüt....Çok mu?
Küçük adam yeni yıl partisinde sınıf arkadaşlarıyla birlikte...Isırmayı huy haline getiren ufaklıktan bu iki kız da nasibini aldı. Soldaki Ayça'yı yanağından, Elif'i ise kolundan ağır bir şekilde yaraladı
Biri çakma diğeri gerçek Noel Baba :)))
Çoko Can...
Hastane sonrası ziyarete gelen ekol Berke Abi...
Önceleri zorla verdiğimiz nebulleri, artık nefesi sıkıştığında kendisi istiyor...
Hasta yatağında şirinlik...
Berke Abisinin doğum gününde...(Hasta olmasına rağmen coşmuştu Berke ile)
25 haftalık kader arkadaşı Tara'ya ziyaret gününden...
Bir başka premature Ömer Akın ile DVD tamir!!! ederken...
2 ay önce yüksek ateş nedeniyle domuz gribi şüphesi muayenesinde...
******
**Küçük adam diyorum hep ama O artık genç adam oldu galiba. Genç adam diyorum, kikir kikir gülüyor.
**Hastalıklar çok bunalttı bizi. Umarım artık hastalık görmeyiz, tüm çocuklar için diliyorum bunu.
**Artık yaptığı herşey bilinçli bizimkinin.
dedim ki "oğlum okulda yemek yiyorsun da neden evde yemiyorsun?"
"Çünkü seni üzmek istiyorum"...
Ağzımız açık kaldık resmen. Çok doğruydu söylediği, zaafımdı çünkü o benim ve bunu çok iyi kullanıyor.
**Bu aralar istediğini yaptırma derdinde, yapmadığım zaman,
"ağyayım ben de o zaman"
"ağlayabilirsin tabii, nasıl istersen" diye cevplıyorum, bu sayede epey aştık sorunu.
**Müziğe karşı epey ilgisi var. Çok seviyor müzik aletlerini. Duyduğu bir müzikteki seslerin hangi çalgıya ait olduğunu çıkarabiliyor. Ailesel yatkınlık veya benzeri bir faktör yok.
**ŞArkı sözlerini çok iyi kaydediyor. 1-2 kez dinlediği, slov şarkıları bile neredeyse tamamını söylüyor. Ki çoğunu biz bile duymamış oluyoruz. Bu her çocukta böyle mi yoksa Candaş müziğe karşı ilgili mi bilmiyorum şuan.
**Geçen dedim ki trompet nasıl bir çalgıdır?
"Üfyemeyi biy çalgıdıy, biymiyoyşan, kitabıma bakabiyiyşin"...
Dumur...
**Caillou hastasıyız bir de. Hee, bundan şikayetçi değilim. O epey birşey öğreniyor ondan, ben de nefes alabiliyorum o Caillou izlerken. Özellikle hastanede yatarken bizim kurtarıcımız oldu Caillou. Bu vesileyle kendisine de teşekkürler.
İşte böyle.
Şimdilik bu kadar.
Hoşçakalın
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder