1 ay oldu işe geri döneli. Tam 2 yılımı evde oğluşumla geçirdim. Nasıl olacak derken işe dönüşüm çevremde anlatılan kabuslara dönmedi. Candaş beni hiç aramadı, babannesiyle gayet mutlu geçirdi ilk haftaları.
Sonrası ise, sanırım küçük adam yeni algıladı benim gidişlerimi. Karadenizlilik var ya, o bakımdandır belki.
Son 2 haftadır evde beni arıyormuş gündüzleri. Odaları geziyormuş, sesleniyormuş bana.
İçim yanıyor bunları duyunca.
Akşam saat 6 oldu mu kapıya gidiyormuş hemen, "anne,anne" seslenişiyle. Pazar günü babasıyla evdeydi küçük adam, 2-3 saat ayrı kaldık. Peşimden çok ağlamış, odalara bakmış. Hatta sigara içmek için çıktığım balkon kapısına dayanmış ve seslenmiş. Bu seslenişlerdeki anne sözü normal anne sözünden çok farklı. Öyle acıklı çıkıyor ki kelime. Vurguları bastıra bastıra söylüyor.
Son birkaç gündür saat 06.00'da uyanır oldu küçük adam. Bugüne kadar almamıştık yatağından tekrar uyusun diye. Uyuyordu da. Bu sabah uyumadı, babası aldı kucağına. yanıma geldiler, beni görünce çığlık attı. "anne oğdaaa"
"Çıkma saatim gelince, "hadi bana hoşçakal de" dedim. "Hoşçakal anne" dedi ama kapıya gittiğim anda çığlıklar yükseldi. "Gelecem oğlum, ağlama, sana çilo alacam gelirken "vs boş kaldı.
Asansöre bindim, hala ağlama sesini duyuyordum. Ben de ağlamaya başladım. canım yanıyordu, en az Candaş'ınki kadar.
Asansöre binen bir bayanın sözleri iyi geldi sonra:
"1. çocuğum 2,5 aylıkken işe döndüm. 2. çocuğumda ise 40. gününde işteydim. Hem de sabah erken bebeği evden çıkarıp bakıcıya götürüyordum........"
"Çok şükür" dedim sonra.
Mahsuniye duruşum geçmedi ama bugün. sanırım bir süre daha devam edecek.
belki Candaş evlenene kadar filan...
17 Şubat 2009
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
5 yorum:
Gülay'cın ne yap et mutlaka arkadan el sallayıp seni yolcu etmesine alıştır ,hiç kaçarak çıkmadım evden yada babaannesinden , şimdilerde uyuyor sabahları ama ilk başladığımızda hep uyanık olurdu , sıkma canını alışacak küçük adam sevgiler figen
ühü ühü ühü
bende de aynı dert ben kaçıyorum yahu evden.alıştırayım dedim bi iki derken arkamdan ağlaması kesilmiyo.en azından biraz daha laftan anlayanaca ben kaçıcamda sanırım.ama ne çabuk alışırsa o kadar iii.
tüm çalışan annelerin derdi bu herhal.sıkma canını napcan herkesin başında :)
sağol Figencim.
ben de kaçar gibi, gizlice çıkmak istemiyorum evden. Görsün gittiğimi ve sonra geleceğimi bilsin istiyorum. İlk kez ben çıkarken uyanıktı ve kötü geçti. Bundan sonra umarım sıkıntısız geçer yada az sıkıntıyla. Akşam O'na birşey götüreyim giderken diyorum, böylece O'na birşey almak için gitmem gerektiğini düşünebilir - mi acaba?
Sevgilerimle
olabilir ama , buda her akşam bişey bekleyeceği anlamına gelir :) zor işler yaaa ...
çantanda ülkerin minik minik tekli çikolataları varya onlardan bulundur her akşama bir tane , bizde fazla danone yememesi için sadece akşamları baba getiriyor diyerek çözümü bulduk böylece 1 tane ile kanıyor sevgiler
Canım sen yazıyorsun ben kendimi buluyorum.Şurada 15 günüm kaldı.Umut Can'da evde olmama çok alıştı,Arda ben evdeyken sesini çıkarmıyor,yarım saatligine pazara gidiyorum hiç susmuyormuş.Umut Can önceleri ben işten dönünce bana sarılırdı,sonraları kapıya şöyle bir bakıp anne diyor sonra yüzüne bile bakmıyor.Kendini bunada alıştır.
Öpüyorum ikinizide
Yorum Gönder